LUPUS VE BESLENME

Lupus hastalığı sebebi bilinmeyen, genetik olduğu düşünülen otoimmun, romatizmal bir hastalıktır. Vücutta çok önemli bir yeri olan kolajeni hedef alan bu hastalık, halk arasında “kelebek hastalığı” olarak da bilinir ve ciltte lekelerle kendini belli eder.

Lupus tedavisinde belli bir besin birebir tedavici olarak düşünülmez ama genel olarak sağlıklı ve dengeli bir beslenme lupusun olmazsa olmazıdır.

Lupusta beslenmede birkaç noktayı ön planda tutmalıyız.

  • Enflamasyonu azaltmak
  • Kilomuzu sağlıklı aralıkta tutmak
  • İlaç yan etkilerini azaltmak
  • Kemiklerin güçlü olmasını sağlamak
  • Organları korumak

Enflamasyonu azaltmak

Lupus iltihaplı bir hastalıktır. Bu nedenle vücutta iltihabı azaltan besinleri diyetimizde bolca tüketmeli, iltihaba sebep olanları azaltmalıyız. İltihabı azaltan besinlerin başında antioksidan aktivite gösteren sebze ve meyveler; bunlara ek olarak çiğ kuruyemişler, balık, doymamış yağlardan zengin zeytinyağ,  fındıkyağı gibi besinler tüketilebilir. Takviye olarak omega3 kullanılabilir.

Doymuş yağları içeren besinler vücutta iltihabı ve kolesterolü yükseltir. Kızartımış yiyecekler, yağlı kırmızı etler, hayvansal yağlar, yağlı süt ve ürünleri, yağlı peynirler bu besinlere örnektir.

İltihabı azaltmak için temiz beslenmek de çok önemlidir. Bu sebeple paketli ürünler, fast food besinler ve şekerli besinlerden uzak durulmalıdır.

Kiloyu sağlıklı aralıklarda tutmak

Vücutta ne kadar çok fazladan yağ varsa iltihap riski o kadar yükselir. Ayrıca kemiklere fazla yük binmemesi için de kilo artışı önlenmelidir. Bu nedenle kilo hep sağlıklı aralıklarda kalmalı. Eğer önünü kesemiyorsanız mutlaka diyetisyeninizden yardım alın.

İlaçların yan etkisi olarak iştahsızlık, az yeme ile kilo kaybı da bazı hastalarda gözlemlenebilir. Aşırı kilo kaybı da vücudun direncini azaltabilir. Her koşulda sağlıklı aralıklarda olmak önemlidir.

İlaç yan etkilerini azaltmak

Kullanılan ilaçlarda en belirgin yan etki ödem ve kemiklerde kalsiyum kaybıdır. Ödem için beslenmede tuz kısıtlaması çok önemlidir. Tedavinin dozuna göre; eğer yüksek düzeyde bağışıklık sistemini bastıran ilaç kullanımı varsa tuzsuz yemek, tuzsuz ekmek tercih etmek, maden suyu, şalgam, salamura-turşu tüketmemek gibi (0’a yakın tuz) ciddi kısıtlama uygulanmalı. Doz azaltıldığında tuz kısıtlaması devam edecek (az tuzlu yemek yenilebilir ama salamura-turşu gibi besinlerden yine uzak durulmalı) fakat sıfır olmak zorunda değildir. Kalsiyum kaybını engellemek için de kalsiyumu yüksek bir diyet uygulanmalıdır.

Kullanılan ilaçlarla mide bulantısı gözlenebilmektedir. Mide bulantısını önlemek için az az sık sık beslenme etkilidir. Tam buğday krakerler, her öğünde 300 ml sıvıyı geçmeme (bir öğünde hem çorba hem yoğurt aynı anda tüketmeme) , fazla baharat-salça-yanmış yağlardan uzak durulmalıdır. Çay-kahve tüketimi kısıtlanmalı yerine bolca su tüketilmelidir.

Kemiklerin güçlü olmasını sağlamak

Kullanılan ilaçların osteoporoz riskini artırması sebebiyle kalsiyum ve d vitamini çok önemlidir. Yağı azaltılmış süt ve ürünleri beslenmede bolca bulunmalıdır. Ayrıca koyu yeşil yapraklı sebzeler de kalsiyumdan zengindir. Güneş ışınları lupus hastalarında riskli ve lekeye sebep olacağından güneşe direkt maruz kalmaktansa takviye olarak almak daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca d vitamininden zengin balık, kuruyemiş tüketimi de beslenmede olmalıdır.

Organları korumak ( Kalp Böbrek)

Lupusta; kalp-damar hastalıkları ve böbrek fonksiyonları öncelikli korunması gereken durumlardır. Yüksek tansiyon önlenmeli (olması gereken 120/80 mm Hg’nin altında); tuz kısıtlaması, bol su tüketilmesi, az yağlı bir beslenme programı ve egzersiz yardımcı olacaktır. Kan kolesterol düzeyleri (total kolesterol 200 mg/dl altında, HDL kolesterol 40 mg/dl üstünde, LDL kolesterol 100 mg/dl altında), trigliserit değerleri (150 mg/dl altında) ve açlık kan şekeri (100 mg/dl altında)  gibi parametreler normal aralıklarda olmalıdır. Beslenmemizde lif (posa) artırılmalı, omega 3 yağ asitleri artırılmalı (balık, çiğ kuruyemişler), doymuş yağ içeren besinlerden kaçınılmalı, bolca hareket edilmelidir. Özellikle lupuslu kadın hastalarda kalp damar hastalıkları daha yaygın görülmektedir. Böbrek hastalığı da kalbi etkileyebilir.

Lupus nefriti , lupuslu insanları etkileyen bir böbrek hastalığı türüdür. Lupus nefriti, böbreklerdeki küçük filtrelerin hasar gördüğü ve böbrek fonksiyonunun kaybına neden olduğu böbrek iltihabıdır. Sıvıların tutulması, bu hastalığın yaygın bir semptomudur. Bacaklarda, ayak bileklerinde ve/veya parmaklarda kilo alımına ve şişkinliğe neden olur. Bu durumda doktorunuz protein kısıtlamasına gidebilir. Protein kısıtlanmış diyetlerde alınan proteinin biyoyararlılığı çok önemlidir. Balık, tavukgöğsü, yağsız kırmızı et, yumurta beyazı, az yağlı süt ürünleri biyoyararlılığı yüksek besinlerdir. Ayrıca potasyum da bu durumda kısıtlanabilir. Özellikle avokado, muz, kuru meyveler, pekmez, kavun, kivi, kuru fasulye, bezelye, bal kabağı, patates, alabaş, domates potasyumdan zengin besinlerdir. Diyette mutlaka olmasını istediğimiz süt ve süt ürünleri de potasyumdan zengindir, bu nedenle porsiyon kontrolü önemlidir. Elma, çilek, üzüm, limon, şeftali, ananas, erik, karpuz, sebze havuç, lahana, karnabahar, salatalık, patlıcan, yeşil fasulye, marul, soğan, yaz kabağı, tatlı biber gibi daha düşük potasyumlu yiyecekler diyette olabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir